Kazanırken Biz, Kaybederken Onlar

Love, exciting and new. Come aboard, we're expecting you. Love, life's sweetest reward

Robert Cialdini ve arkadaşları 1976 yılında yaptıkları araştırmayla, taraftarların takımlarının performansına göre iki modele ayrıldığını belirledi. Sosyal psikoloji alanında “Basking in reflected glory” (BIRGING) ve Cutting Off Reflected Failure (CORFING) olarak ifade edilen modeller, taraftarlık söz konusu olduğunda karşılaşmanın sonucuna göre davranışların ve söylemlerin birbirinden farklı olduğunu gösteriyor.

Robert Cialdini’nin araştırmasıyla ortaya atılan “Basking in reflected glory” (BIRGING) ve Cutting Off Reflected Failure (CORFING) kavramları başarıya yaklaşımımızı ortaya koyuyor. Kazanmak söz konusu olduğunda başarıyı sahiplenirken, kaybettiğimiz anda da başarısızlıkla bağımızı koparıyoruz. Spor dünyasında örnekleri aşikar olsa da her iki model hayatın her alanında karşımıza çıkıyor.

İlk olarak “Basking in reflected glory” yani BIRGING’e bakalım. BIRGING’i Türkçe’ye başarıyı sahiplenmek olarak çevirebiliriz. Bu kavram tam olarak, tuttuğunuz takım galip geldikten sonra daha iyi hissetmeyi anlatıyor. Söz konusu durumu “Dün gece çok iyi oynadık” ya da “Harika bir galibiyet aldık” gibi birinci çoğul şahıs cümleleriyle ifade ederiz. BIRGING söz konusu olduğunda ben değil, biz vardır. Taraftarlık söz konusu ise elde edilen başarıda pay sahibi olmak vardır, kendimizi takımın bir parçası olarak görürüz. BIRGING durumunda taraftarların galibiyetin ardından takımlarının formalarını giyme olasılığı daha yüksektir. 

Başarısızlığa Tahammülümüz Yok

CORFING yani “Cutting off reflected failure” ise başarısızlıkla bağı koparmak olarak çevrilebilir. Takımı kaybeden taraftar, mağlubiyet üzerine “Kötü oynadılar, kaybetmeyi hak ettiler” gibi üçüncü çoğul söylemlerde bulunurlar. CORFING söz konusu olduğunda biz ya da ben değil, onlar vardır. CORFING halindeki taraftarların mağlubiyetten sonraki gün takımlarının formalarını giyme olasılığı yok denecek kadar düşüktür. Eğer sıkı bir taraftar değilseniz. 

Araştırma iki grubu anlatsa da aslında gerçek taraftarları ortaya çıkarma konusunda turnusol kağıdı görevi görüyor. BIRGING ve CORFING, ortacı taraftar ile sıkı taraftar arasındaki farkları göz önüne sermede yardımcı oluyor. Ortacı taraftarlar takımlarını “çok kötüydüler” diyerek suçlarken, sıkı taraftarlar ise mağlubiyete rağmen takımlarının logolu ürünlerini giymekten kaçınmıyorlar. Gerçek taraftarlar ne kadar moralsiz hissetseler de tuttukları takımları sonuna kadar destekliyorlar.

Sadece Taraftarlar Değil

Taraftarların yanı sıra kulüplerin iletişim stratejisinde de bu durumun etkisini görüyoruz. Takımların galibiyetlerinin ardından sosyal medyadaki aktifliğini BIRGING’e örnek verebiliriz. Kaybedilen bir maçtan sonra iletişimdeki sessizlik de “başarısızlıkla bağı koparmak” olarak görülebilir. Ya da bir teknik direktör galibiyet sonrası “çok iyiydik” sözlerini kullanırken, aynı teknik adam kaybedilen bir maç sonrası oyuncularını işaret ederek “kötüydüler” diyebilir.

Durumlar farklılık gösterse de hayatın her alanında başarılı olduğumuzda biz ya da ben, başarısızlıkta ise o ve onlar demekten vazgeçmiyoruz. Sosyal saygınlığı korumak ve onu güçlendirmek adına insanlar başarılı gruplar, kişiler veya durumlarla birlikte anılmak istiyoruz.

BONUS: Bir ebeveynin çocuğuna yemek yedirme operasyonu istediği gibi gittiğinde “yemeğimizi yedik” derken, aynı ebeveyn çocuğunu uyutamadığında “bir türlü uyumadı” cümlesini kurabilir.

GitBaşa Dön